-------KAPARİ NEDİR?-----

....Ülkemizde doğal olarak yüzyıllardır varlığını sürdüren kapari, her türlü elverişsiz yöre şatlarına kolaylıkla adepte olabiliyor.
....Sıcağı,kuraklığı ve ışığı sevdiği içindir ki daha çok dağların güney yamaçlarını tercih ediyor.Derinlere giden kök sistemine sahip olan kapari,çalı görünümünde çok yıllık bir bitki. Toprak üzerindeki bir yıllık olan kapari,bu bölümler kurusa bile kök boğazlarından her yıl yeniden sürüyor ve bu şekilde yıllarca varlığını sürdürebiliyor..

......Dünya üzerinde 350 türü bulunuyor.Ülkemizde ise iki türü yaygın olarak yetişmetedir.
.....Boylu Kapari: (Capparis spinosa) 2.5 m.'ye kadar boylanabilen bir çalı.Daha çok Deniz seviyesinde ve 200-300 m. rakıma kadar olan seviyeliklerde yetişiyor.
.....Bodur Kapari: (Capparis ovata) ise fazla boylanmayan;yatay olarak gelişen,kümeler oluşturan türü. Sürgünleri bazen 20-30 cm.kadar yükselebiliyor.Daha ziyade iç kesimlerde yetişiyor. 300 m.'den başlayarak özellikle ülkenin kuzeydoğusunda 1500-1600 m. yüksekliğe kadar çıkabiliyor.

....Kapari genellikle ülkemizin Karadeniz kıyı bölgesi hariç bütün bölgelerinde iyi yetişebiliyor.Neden Karadeniz kıyı bölgelerinde yetişmiyor? Çünkü kapari,sıcak ve kurak iklimlerin bitkisi,yağmuru ve rutubetli iklimleri sevmiyor. Kapari toprak isteği yönünden oldukça kanaatkar.Özelliği en kıraç arazilerde bile serpilip yayılması.Tuzlu topraklar hariç,bütün topraklarda yetişiyor.Özellikle yüksek kireç içeren topraklarda...Kumlu,kumlu balçık,balçık,killi,taşlı topraklarda,kurumuş nehir yataklarında,step ve yarı çöl özelliğe sahip ovalarda yetişebiliyor.Her yerde; tarihi eserlerin bulunduğu sit alanlarında,harap,viran,terk edilmiş yerlerde,kalkerli çıplak kaya çatlaklarında hatta Kandiber Kalesi Surları'nda bile çıkıyor karşımıza..

.....Yeter ki tohum toprağa ulaşabilsin,kök salabilsin.Böylesine inatçı,böylesine arsız...Yaşam mücadelesinde yorulmaz bir savaşçı.Üstelik fazla bir şey de istemiyor.Dedik ya;oldukça kanaatkar.Yeter ki tuz olmasın toprağında.Yeter ki yağmurla fazla yüz göz olmasın.Ama sıcağa ve ışığa bayılıyor;seve seve kabul ediyor.Bu sevincini de yazın sıcak,kurak günlerinde bütün otların sararıp solduğu zamanlar,o yeşil olarak gösterir.Hatta tomurcuklanır,hatta çiçek açar.Ta ki eylüle;güz yağmurlarına kadar.

.....Hasat zamanı olan mayıs ve eylül ayları arasında yaz yağışları olursa tomurcuk verimi düşüyor.